18 Ekim 2009 Pazar

aç kollarını ben geliyorum
yüzüm güleç,alnım açık yalnız kahır yüklüyüm birazcık
şu dağları görüyor musun orası erciyes
ya diğerini süphan!
düşle bir dağlıdır şu içimdeki
nefesim bir gerillanın sigara dumanı
benim sevdam dağlıdır,kaçaktır
acılıdır,kıskanır ama sıcacıktır
dokun şimdi tüylerim nasıl ürperiyor,
hisset içindeki en kuytu köşelerde
görüyor musun masal kahramanlarımı
birkaç evlat edindim
bir bahçem var,ortasında evim
ağaçlarım var ki biri ulu çınardır
kaç yüzyıl geçti üstünden,devrilmedi
aslında ben onla doğdum,onla bildim kendimi..
özümü temizledim attım kendimi dağlara,
dedim ya;dağlıdır benim sevdam tutsak kalamaz
çınardan gelir hırçınlığı,yıllara inat
sözlerin tesiri yok yalnız bir yaralı ceylan beni ağlatan
yaşamaya hacet yok iki damla yaştır beni anlatan.

1 Ekim 2009 Perşembe

Aşk ve Sen

Bir teni tanımak,bir dudağı öpmek hem de fransızca!
Bir körün trafiğe teslim edişidir kendini aşk.
Uçurum olsam bana aşık olur musun?
Çocuksun sen ne bilirsin,kalp kırarsın,hatır yıkarsın.


Aşk!Anaç bir kadının meme ucu sancısıdır
Ve yalnız aşıklısının öpüşüyle geçer bu acı.
Sokaklar doludur,sol yanın da öyle
Lakin o yoktur,ne sağında ne solunda
Şiirler yazarsın herkes bilir bi o noksan.
Sessizliğin bir dili vardır bilir misin?
Sen düşündükçe karanlık çöktükçe anlarsın onu

Aşk bir karın ağrısıdır,kasıklarından işlemeye başlar
Parmak uçlarını sızlatır
Zorbadır aşk,zaman geçer ama sızlanırsın yine de
Tüylerinin ürperişi bir şarkıda!
Ya da sahilin boşluğudur dudaklarım!
Görüyorsun kocaman bir sahil sana nazır.
Hani doldursan gözlerin gözlerimde
Hani bilirsin sevince geçmez öyle

Vahşice bir sevişmedir bu,hayvanca
Acıtmak bedeni bir sadist gibi
Sonra dinlenmektir göğsünün üstünde başın
Evet daha 18 yaşın büyürsün korkma
Ama zaman büyütemez seni içimdeki kadar

Bak bu sancılar sen değilsin aslında
Bulmadan kaybetmenin etkileri
Arabeskçe sözler geliyor aklıma!
Ah!Değmezsin kuzum,basitsin
Ben büyütüyorum seni
Ve yine ben büyülüyorum kendimi.
Araçsın sen bencilce kullanıyorum seni.