Tüm dertlerim uygar dünyanın kurallarından
Tehlikeli sınırların çok korunaklı geçitleri
Elimdeki resimlerin hiçbir anlamı yok
Kaldığım yerden öldüğüm yere devam
Bu yalnızlığı epey oldu görmemiştim
Hayali gibi olan gerçek bir film kahramanı gibi
Yüzyıllar sonra beliren bir kurtarıcı
Dünyadan çoktan vazgeçtim ve acınacak hallerimden
Beni elimden tutan kimdir?
Tanrıya şükretmedim ve geçtim tuzaklarından
Anlamadığım şeylerin mikroskop altındaki görüntülerini izledim
Bizimkisi bir varoluş problemi
Çok büyük sözler söyleyen bir şair olamayacağım için utanç duymadım aslında
Çünkü çok büyük konuşmaların hayalperest hezeyanlarını gördüm çoğu kez
Ve kendimi buldum kaybederken
Toparlanmak benim harcım değil
Bir gün bir kitap yazacaksam eğer adı kaybetmiş olmalı
Çünkü kaybederken buldum kendimi
En çok da ümid ederken
***
Böyle bir yalnızlığın sonucu, temmuz fırtınasında çok gizli o sırrı hala içinde taşımak gibi
Doğru yolu buldum mu bilemem, yanlış adımların sahibiyim
Çokça aradım içimde, sırra kadem basmış o gizemi
Küçük çaplı tanrılar da saramiyor ve en iyi lokman hekim bile, içimdeki yarayı
Serin bir yaz sabahı hayal ediyorum, köyümde ve tasasız
En güzel şarkının melodisi gibi hayat
Kaygısız ve ince
Derimin üstünde hissettiğim o gizemli uğultu, tüm araba sirenlerini susturdu
Sarhoş olmaktan başka bir şey gelmedi elimden
Derdim doğduğum günden beri boynumun borcu
Evet yine de neşeli türküler söyleyeceğim
Vazgeçtim gönlünüzü hoş etmekten
Kendimce eğleneceğim