18 Mart 2012 Pazar

aşkımızın o kararan

1.
koştum sana geldim ey acı

ey terkedilmiş
ilençli dinginlik

ey yenilmiş
bir aşkın şarkısı

işte geldim.

bir daha dönülmeyen
o noktada

yıkık

barakalarla kaplı
bir çıkmaz sokakta

erirken

akşamın köpüğü

sadece
yalnızlıktı

her şey tenha.

2.

bakın orda

tozlu yapraklarında

eski
anıların

bakın orda
bir eylül

vurunca hayatımızın
bordasına

ne çıkar

eylülse eylül

bakın orda

bir adam saklanıyor
bir otel odasında

esmer gözlüklü

bir adam
saklanıyor üç yıldır

adı behçet aysan.

3.
ve hüzünlü günler
sürer giderdi

ben de biner giderdim
bir düş atına

yakalayamazdı

küflü ıslak
taş avlular

biner giderdim

al bir düş atına.

4.
ey gümüş yürek burgacı

ey yenilmiş
bir aşkın şarkısı

ey keder
ey acı
işte gidiyorum

düşerken
ardına söğütlerin

kan
portakalı

gibi bir güneş

düşerken ardına bütün
mutlulukların

ve

aşkımızın bizim
o kararan

behçet aysan

16 Mart 2012 Cuma

Halepçe Katliamı

1991'de, Saddam Hüseyin, kendisine karşı ayaklanmış olan Şiilere ve Kürtlere karşı bir "Temizlik Operasyonu"na girişti.

Irak nüfusunun yüzde 20'sinden fazlasını oluşturan
4 milyon Kürt, soykırım tehlikesiyle yüzyüze kaldı.

İnsanlar, önüne çıkanı öldürerek kuzeye ilerleyen Saddam ordusunun önünden kaçmaya başladılar.

Zengin, yoksul, köylü, şehirli bir milyon insan, bir anda, yersiz yurtsuz, çaresiz bir göçmen topluluğuna dönüştü.

Yaklaşık 450 bini, hafızalarında Halepçe katliamının dehşetiyle, Irak-Türkiye sınırına yığıldı. Diplomatlarla politikacılar için kısa, can korkusu çekenler için fazla uzun bir tereddüt döneminden sonra, sınır açıldı.

"Kuzey Irak", çoğumuza "terör", "bölücülük", "sınır ötesi harekât", "kırmızı çizgi" gibi politik-stratejik lafları hatırlatıyor.

Haritalara bakınca, olsa olsa, farklı renkte taranmış bir bölge görüyoruz.

Haritalar, ağaçları topluca, yeşil bir leke olarak gösterir. Haritalarda dağlar soğuk değildir. Haritalardaki ırmaklar akmaz. İnsanlar ise, haritalarda hiç görünmez.




15 Mart 2012 Perşembe

hüzünlü şarkı

Ben bu şarkıda çokça hüzün buldum, siz ne bulursunuz bilmem. Dillerini de bilmem çingenelerin ama seviyorum galiba onları çünkü üzülürken bile ritmik üzülüyorlar. İyi üzülmeler.