2 Haziran 2016 Perşembe

hiçbirşeyci bakış açısının bahar erzansal düzlemde debelenişi ve orkestra

Tüm işleyişi kavramanın verdiği rahatlık ve orta rakımda bir düzlükte dolaşmak eş değer. Her nasıl ki coğrafi kurallar var idiyse, her nasıl ki 2+2=4 ise ve ki bu denklem aynı zamanda 2x2’nin eşiti ise, yaşam da farklı yolların çıktığı ortak bir noktaya tekabül ediyor.

Uzunca bir zamandır düşünüyorum, debelenirken içinde ve çıktıktan sonrasında, emanet verdiğin bir şeyin geri dönüş sevinci çekebileceğin acı düzeyinde kıymetli oluyor. Ama olsundu, kuyruğunun kısılacağını bilse de kedi, son anda ani bir hamleyle o kapı aralığını değerlendirmek ve kendini gerçekleştirmek istiyordu.

–Al bak çiçek topladım götüne sokarsın-

Solcular olarak karanfile çok anlam biçtik, en nihayetinde eski mahalle kasaplarında kesilen büyük başın götüne süs olsun diye monte ediliyordu. Düşünsene bir cinayet ne kadar süslü olabilirdi? Güllere anlam, karanfile anlam, papatyaya sadelik, etnik mutluluklar, çokca acı ve rasyonel düşündüğünde kazanabildiğin bir hiç. Hayat deneyimlerim bana, her şeyin birgün tıkandığını anlatıyor.

-Yaşama sevincini emanet etmiştin o elemana ama merak etme geri alacaksın-

Mutlu olmanın anlamı derindi, acı çekmeninki daha mühimdi bence. Ve biz modern çağın insanları ya da romantik olacaksak mini Donkişotlar, çarkın içinde çabalayıp duruyoruz. Çok tatlı etiketlerimiz, görmekten hoşlanmadığımız gerçeklerimiz, kendimizi anlatma isteğimiz ve diğerlerini anlamama direncimiz her zaman çok canlı. Oysa evetti, dünyanın her hali bir sürekli bir değişimin göstergesiydi. Bir zincir vardı, döngüsü vardı, rutinin içinden yeni bir şey üretiyordu; mühim olan da buydu bence. Severken, sevişirken, kavgaya girişirken ya öfkeni ya sevincini ya da herhangi bir şeyini emanet etmiştin pek sevgili dostum. Artık onu almanın vakti gelmedi mi?

-Karma değil bu, anlam yükleme, gerçekliğin kendini yeniden üretişi diyebilirsin.


Ve kendimizi yeniden üretmenin koşulları; iyi maaşlı işler, sevdiğimiz arkadaşlar, anlayabildiğimiz kadarıyla dünya, anlayamadığımız kadarıyla bizim gibi olmayan insanlar. Kimseyi halaya davet ettiğim yok, birbirimizi ignore etmenin vakti gelmedi mi?