Tüm işleyişi kavramanın verdiği rahatlık ve orta rakımda bir
düzlükte dolaşmak eş değer. Her nasıl ki coğrafi kurallar var idiyse, her nasıl
ki 2+2=4 ise ve ki bu denklem aynı zamanda 2x2’nin eşiti ise, yaşam da farklı
yolların çıktığı ortak bir noktaya tekabül ediyor.
Uzunca bir zamandır düşünüyorum, debelenirken içinde ve
çıktıktan sonrasında, emanet verdiğin bir şeyin geri dönüş sevinci
çekebileceğin acı düzeyinde kıymetli oluyor. Ama olsundu, kuyruğunun
kısılacağını bilse de kedi, son anda ani bir hamleyle o kapı aralığını
değerlendirmek ve kendini gerçekleştirmek istiyordu.
–Al bak çiçek topladım götüne sokarsın-
Solcular olarak karanfile çok anlam biçtik, en nihayetinde
eski mahalle kasaplarında kesilen büyük başın götüne süs olsun diye monte ediliyordu.
Düşünsene bir cinayet ne kadar süslü olabilirdi? Güllere anlam, karanfile
anlam, papatyaya sadelik, etnik mutluluklar, çokca acı ve rasyonel düşündüğünde
kazanabildiğin bir hiç. Hayat deneyimlerim bana, her şeyin birgün tıkandığını
anlatıyor.
-Yaşama sevincini emanet etmiştin o elemana ama merak etme
geri alacaksın-
Mutlu olmanın anlamı derindi, acı çekmeninki daha mühimdi
bence. Ve biz modern çağın insanları ya da romantik olacaksak mini Donkişotlar,
çarkın içinde çabalayıp duruyoruz. Çok tatlı etiketlerimiz, görmekten
hoşlanmadığımız gerçeklerimiz, kendimizi anlatma isteğimiz ve diğerlerini
anlamama direncimiz her zaman çok canlı. Oysa evetti, dünyanın her hali bir
sürekli bir değişimin göstergesiydi. Bir zincir vardı, döngüsü vardı, rutinin
içinden yeni bir şey üretiyordu; mühim olan da buydu bence. Severken,
sevişirken, kavgaya girişirken ya öfkeni ya sevincini ya da herhangi bir şeyini
emanet etmiştin pek sevgili dostum. Artık onu almanın vakti gelmedi mi?
-Karma değil bu, anlam yükleme, gerçekliğin kendini yeniden
üretişi diyebilirsin.
Ve kendimizi yeniden üretmenin koşulları; iyi maaşlı işler,
sevdiğimiz arkadaşlar, anlayabildiğimiz kadarıyla dünya, anlayamadığımız
kadarıyla bizim gibi olmayan insanlar. Kimseyi halaya davet ettiğim yok,
birbirimizi ignore etmenin vakti gelmedi mi?