3 Ocak 2012 Salı

şeftali kokulu oda

şeftali kokulu kiremit renkli oda mutsuz bugün, pesvaye ve kenara fırlatılmış. birkaç milyon ışık yılı uzakta olması gereken gereksiz bütün hisler içine doluşmuş. duvarlarındaki kitapların yalnızlıktan mecali kalmamış, kendilerini fırlatmışlar sağa sola. filmler izlenmemekten şikayetçi kalemler kör olup yazamamaktan.

cebimde iki sinema ya da tiyatro bileti taşıyacak kadar cesur olmadım hiç. fazla tahammül etmekten, tahammül edilmeyi unutmuş 45'lik taş plağın isyanını dinlemektesiniz. pikniklerde kazılan ateş çukurunun bir köşesinde çay demlemekten bıkmış. karanlık benzini renklendiren renkli yazıları karartılmış. aynı şeyler piknik tüpünün üstüne yerleştirilen eski demir 25 bin lira için de geçerli. karanlık geceleri aydınlatmak adına, köylü mucidliğinin esirleri bu ikisi.

bir namusun bekçiliği görevini üç nesildir devam ettiren ceviz çeyiz sandığının halini düşünemiyorum bile. bağrına bastığı dantelalar, lifler ve oyaların ağırlığı altında yıllarca ezildiği yetmiyormuş gibi evladiyelik de olmuş. yüzümüzü eskittikleri gibi onu da eskitmişler.

suyu sıkılmış limon hiçbir işe yaramaz. bazı uyanık anneler kabuklarını önceden değerlendirmediği sürece limon suyundan başka hiçbirşeydir. üstelik meyve olduğu halde yıllar yılı sebze diye geçiştirilmiş. burdan iki tartışma konusu çıkabilir meyve ya da sebze gibi gruplara ayrılmalı mıyız? yoksa hepimiz aynı yolun yolcusu muyuz? şu da var, çeri domatesleri düşünürsek onlara erişmek için belirli bir maddi iyilik haline erişmemiz de gerekmez mi?

karnımızın ağrısını alsın diye kullandığımız kiremit tuğlaları da düşünürsek? ya misafir için saklanan çatallar, nevresim takımları, özel yiyecekler? sadece özel misafirler için yüzden düşmemesi gereken o uyarılmış gülücük de neyin nesi öyle? özel sevişmelere saklanmış dantelli donlar, özel insanlara yapılan özel makyajlar ve kasılmaktan yenemeyen tırnaklar? lütfen biri bana bunları yazdığım için çıkıp da gerizekalı desin. ama ince kısmı altın sarısı 2si ince 1i kalın 3 şeritle çevrilen ve sadece özel insanlara sunulan çay bardaklarına ne diyeceksiniz? bana hiçbirşeyi kanıtlamanızı istemiyorum.

özel günlerimde tavan yapan ama genelde hep üzerimde olan aksiliğim, huysuzluğum ve yalnız kalma isteğim özel günüm olmamasına rağmen öldüren marjinal optimum bileşeniyle yine üzerimde.

canım çok sıkılıyor, iyi geceler.

dipnot: ben altta kalmayı hiç sevmiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder