24 Ağustos 2011 Çarşamba

mary and max





İnsan tüm çirkinliklerine, kusurlarına ve hatalarına rağmen kendini sevmelidir. Yaşamanın anlamsız geldiği zamanları her birimiz mutlaka hayatlarımızın bir dönemlerinde yaşamıyor muyuz?
Mesela yaşamayı seviyor musun deseler bana net bir cevap veremem. Bazen sorgulamıyor değilim neden yaşadığımı; o zamanlar birşeyleri değiştirmek için diyorum. Ve fakat öyle zamanlar oluyor ki değil birşeyleri değiştirmek yerimden kıpırdamak dahi istemiyorum. Eh tabi bu gibi durumlarda insan kendiyle çelişmiyor değil. Ama şunu unutmamak gerekir yaşadığımız sıkıntıları başka şekillerde diğer insanlar da yaşıyor. Önemli olan kendini sevmekle başlamak sonra diğerlerini de seviyorsun zaten.

Velhasılı bu kadar laf kalabalığı yaptım da. Bu aralar mutsuzluklar içersindeyim ne zaman böyle zamanlar yaşasam Mary and Max'i izliyorum. Çünkü mutlu ediyorlar beni. Bazen de Amelie'yi izliyorum ne yalan söyliyeyim. Acılar da mutluluklar da yaşamı anlamlandıran şeyler değil midir zaten? Kronik bir acı elbette herkesi yorar ama acı çekmek bazen insanı büyütüyor.

Mary and Max tüm sevip de kavuşamayanlara gelsin!







2 yorum: