26 Nisan 2011 Salı

oysa hergün bir katliamdır

sırf şiirsel olsun diye devrik cümleler kuruyorsan, yüklem cümlenin herhangi bir yerine savrulabilir. 1. tekil kişiyle çekimlenmesi gereken fiil -lar eki alıyorsa kalabalıkta yalnızlaşabilirsin. bazen benim bu yalnızlıklarım çeneme vuruyor, dayanılmıyorum üstelik bir de pişkince rahatsız oluyorum.

huzur dediğin dedenin nasırlanmış, kırış kırış avuçlarının arasındaki bir edevat ve patosun doyumsuz gövdesine yem olacak bir bağ buğdaydır.

onunla beraber, benimle beraber bir eylül hüznüdür ki o vakit tasını, tarağını toplayamadan gidersin. arnavut şabana kalır köy, çöp bekire kalır. bir de gariple, dumana kalır.

anne saatlerinde, içilemeyen sigaraların
baba saatlerinde, açılamayan telefonların
kardeş saatlerinde, kalınamayan yalnızlıkların
darılmak gibi ciddi işleri olduğunu aklımızda tutalım.

gece kaşıntıları, fazla kiloları, hanım efendi olamamaları
hüzne bulandırılmış sevinç yaşları
şefkatle karışmış nifak tohumları
sevilemeyen erkekler yalnızlaştırır kadınları.

sabaha karşı 5'ler, yaz vakti 8'leri, ağustos 12'leri bunların hepsi düşman, hepsi birer iç hesaplaşma. içini gösteren aynalar hala icat edilemediyse de tecrübeyle dolan bir sihir kutun var.

düzken kıvırcık, kıvırcıkken düz olmasını istediğin saçları kazımakla meşguldüm az evvel. nükleer atıklı, biraz çernobilli biraz hiroşimalı, varlığı meclislerde kestirilemeyen ermeni katliamı "oysa hergün bir katliamdır " demekle gerçek olmaz mı?

şimdi git kırmızı bir oje al, kırmızı bir ruj al ve başla boyanmaya. ofis telaşlarımız var, pazarlama ihtiyaçları, topuklu ayakkabılar, mini etek, gömlek, kumaş pantolon, nizami işler, evde kocaya, işte patrona köle olmak var. evde bekleyen iki çocuk, zihinde bekleyen iki mutsuzluk bu katliam çorbasında " tuz, biber " olmak isteyen birtakım insanlar var.

bütün bu katliamlar " oysa hergün bir katliamdır " demekle gerçek olmaz mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder