2 Mart 2011 Çarşamba

içten içe mektup

ekmek, çay ve zeytin kadar güzel olmasını istiyordum hayatın. basit ve leziz. kahvaltılarımı 12de yapmak ağır geliyordu artık değişmeliydi diyordum hayatım. sen yoksun diye ben bütün bu sokaklara küsmüş hiçbirini görmek istemez olmuştum. dün çıktım hepsiyle barıştım, otobüsleri talan ettim yine, fikrimi boşalttım seni düşündüm, unutmuş gibi yaptım.

'ben işemedim, miki işedi' şeklinde yalanlar söylemek istiyordum ve çocukluğu özlemenin hoş düşlere dalmaktan başka bir uğraş olmadığını da biliyordum. bir çay demledim, ilk defa şekersiz içtim bir sigara yaktım yetmedi üstüne bir tane daha yaktım. sorun değildi artık basit şeyler. bilirsin bazen o kadar dara düşersin ki herşeyi boşverip susmayı yeğlersin. insanlar yoruyor beni anlaşılmamak için birçok neden var.

'sahi sen ölünce bilyeler ne olacak' diye ölümün manasını bilmeyecek kadar çocuk soruları sorsaydın temiz olduğunu düşünebilirdim. biliyordun sen birçok şeyi, büyümüştün ve koca bir kadın olmuştun. kapitalizmden nefret ettiğini bildiğim gibi kendini sevmediğini de biliyordum. ağır sanayi işçisi gibi uyuşuk bir kafayla saatlerce gezdiğini, gezmelerin ardından odana kapanıp günlerce çıkmadığını, çok ağladığını ve çok türkü dinlediğini de biliyordum. ama ses çıkarmadım sen hala büyüyordun. öldürmeyen acılar güçlendiriyordu ama saflığın da gidiyordu.

geçen sene 'katil doğanlar' filmini izleyip seri katil olmayı düşünmüştün ama önümüz ilkbahardı, yazdı ve sen bu güzel mevsimleri mahpusta geçirecek kadar salak değildin, vazgeçtin. onun yerine düşüncelerini öldürdün, lanet olası bir dağıtım arabasının içine kendini tıkayıp saatlerce veri girişi yaptın. beyin damarlarının kendine ait olduğunu anladığında çoktan yaz bitmişti sen yine öldün.

ben bu bahar belki yine aşık olurum. çok istedim bu kış kar yağmasını yine beni hayal kırıklığına uğrattı çakal yağmadı. belki seninle kartopu savaşı yapabilirdik, bir içten bir hiçe atılan toplarla.aslında kar yağmadığı iyi oldu yoksa ben o topların içine taş yerleştirip, yüzünü kan içinde bırakabilirdim.

en içten sevgilerimle

Lümpen Kroleter

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder